KOHLBERGIN AHLAK GELISIM TEORISI
KOHLBERG'İN AHLAK GELİŞİM TEORİSİKohlberg esas olarak Piaget'in kuramının yeniden düzenlenmesi gerektiğini iddia etmiş,ahlaki gelişmenin Piaget'in aksine 11 yaşınddan itibaren olgunluğa başladığı görüşünü reddetmiştir.o bu safhayı 16 yaşına kadar uzatıyor.
Kohlberg'in teorisi oldukça yakın tarihte ortaya atıldığı için bu teoriyi test etmek maksadıyla yapılan araştırmaların sayısı azdır.Fakat son yıllarda bu istikametteki araştırmaların sayısı hızla artmaktadır.Kohlberg'in Gelişme teorisinin gerçekten birbiri arkasından geldiklerini ve bir kognitif ilerlemeye işaret ettiklerini gösterir mahiyettedir.(GÜNGÖR, Prof Dr. Erol, Hollanda Türk Akademisyenler Birliği Vakfı yayınları,1993)
Nuray Senemoğlu
KOHLBERG'İN AHLAK GELİŞİM TEORİSİ
Kohlberg esas olarak Piaget'in kuramının yeniden düzenlenmesi gerektiğini iddia etmiş,ahlaki gelişmenin Piaget'in aksine 11 yaşınddan itibaren olgunluğa başladığı görüşünü reddetmiştir.o bu safhayı 16 yaşına kadar uzatıyor.
Kohlberg'in teorisi oldukça yakın tarihte ortaya atıldığı için bu teoriyi test etmek maksadıyla yapılan araştırmaların sayısı azdır.Fakat son yıllarda bu istikametteki araştırmaların sayısı hızla artmaktadır.Kohlberg'in Gelişme teorisinin gerçekten birbiri arkasından geldiklerini ve bir kognitif ilerlemeye işaret ettiklerini gösterir mahiyettedir.
KOHLBERG’İN KURAMININ SINIRLILIKLARI
Kohlberg, ahlak gelişim aşamalarının aşağı yukarı aynı yaşlardaki bireylerde aynı sırayı izlediğini, ABD, Meksika, Tayvan ve Türkiye’de ortaya koymuştur. Birçok araştırma, erkeklerle yürütülmekle birlikte, kadınlarla yapılan bazı araştırmalarda da benzer yapılar bulunmuştur. Ancak Kohlberg, bulgularını tüm insanlara genellemiştir.
Kohlberg’in kuramının önemli sınırlılığı, gerçek davranışı gözlemekten çok, ahlaki usa vurma ile ilgilenmesi olmuştur. Bazen insanların söyledikleri ile yaptıkları farklılık gösterebilmektedir. Ayrıca, farklı dönemlerde bulunan bir çok kişi, benzer şekilde davranabilmekte ya da aynı dönemde bulunan bir çok kişi farklı davranabilmektedir. Ahlak davranışları ile ilgili bir çalışma daHartshorne veMay tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada bireylere yakalanmayacak şekilde çalma ya da aldatma fırsatları verilmiştir. Çok az çocuk, her durumda dürüst davranış ve çok azı da her durumda çalma ya da aldatma davranışı göstermişitir.
Sonuç olarak, Kohlberg’in ahlak gelişimi dönemlerinin kesinlik derecesi ve evrenselliği tartışmaya açıktır.
KOHLBERG’İN AHLAK GELİŞİMİ KURAMI
Kohlberg’in ahlak gelişimi kuramı, Piaget’nin kuramının yeniden incelenmesi ve anlamlandırılmasıdır. Kohlberg de Piaget gibi çocuk ve yetişkinlerin, belirli durumlarda davranışlarını yöneten kuralları nasıl yorumladıklarını incelemiştir.
Ancak Kolberg, araştırmasını, çocukları oyunda gözleyerek değil, çocuklara ahlaki ikilemleri kapsayan belirli durumlarvererek onlara bu durumlarda nasıl tepkide bulunacaklarını sorarak yürütmüştür.
Aşağıda Kohlberg’in kullandığı problem durumlarından iki örnek verilmiştir
ÖRNEK DURUM 1
Joe’nun babası, Joe 50 dolar kazandığı taktirde onu kampa götüreceğine söz vermiştir. Ancak daha sonra fikrini değiştirmiş, Joe’dan kazandığı parayı kendisine vermesini istemiştir. Joe da yalan söyleyerek 10 dolar kazandığını söylemiş; 40 doları kampta kullanmak üzere kendisine ayırmıştır. Joe kampa gitmeden önce, küçük kardeşi Alex’e babasına yalan söylediğini ve kazandığı para miktarını söylemiştir. Alex bu durumu babasına söylemeli mıdır?
ÖRNEK DURUM ıı
Avrupa’da bir kadın, hasta ve ölmek üzeredir.Son zamanlarda hayatını kurtarabilecek bir ilaç, aynı kasabada oturan bir eczacı tarafından bulunmuştur. Eczacı, ilaç için 2000 dolar istemektedir. Bu fiyat, ilacın maliyetinin 10 katıdır. Hasta kadının kocası Heinz borç para alabileceği her yere gider. Fakat topladığı paralar, ilaç fiyatiın yarısı kadardır. Heinz, eczacıya karısının ölmek üzere olduğunu söyleyerek ya ilacı biraz ucuza satmasını ya da daha sonra ödemesine izin vermesini ister. Ancak eczacı bunu kabul etmez. Hainz çaresiz bir durumdadır. Eczanenin camını kırarak karısı için ilacı çalar. Bu durumda hasta kadının kocası ne yapmalıydı? Niçin? (Kohlberg).
Kohlberg, yukardaki durumlar ve benzerleri için aldığı cevapları sınıflayarak, insanların altı yargı aşaması geçirdiklerini belirtmektedir. Bu altı aşama ise, üç düzey içinde yer almaktadır. Bu düzeyler:
• Gelenek öncesi düzey
• Geleneksel düzey
• Gelenek sonrası düzey
Bu üç düzey, çocuk ya da yetişkinin “doğru” ya da “ahlaki davranış” olarak neyi algıladığına ve bunu nasıl belirlediğine göre sıralanmıştır. Diğer dönem kuramlarında olduğu gibi, her bir düzey kendinden öncekine dayanmakta, kendinden sonraki döneme temel oluşturmaktadır. Ancak aynı kişi, bazı zaman ve durumlarda bir aşamada davranış gösterirken, bir başka zaman ve durumda da başka bir aşamada davranış gösterebilmektedir. Bu düzeyler ve düzeylerin içinde yer alan aşamalar aşağıda kısaca açıklanmıştır.
Kohlberg çocuk ve yetişkinlerin, belirli durumlarda davranışlarını yöneten kuralları nasıl yorumladıklarını incelemiştir. Ancak Kohlberg araştırmasını, çocukları oyunlarında gözleyerek değil, çocuklara ahlaki ikilemleri kapsayan belirli durumlar vererek onlara bu durumlarda nasıl tepki,de bulunacaklarını sorarak yürütmüştür.Aldığı cevapları sınıflayarak insanların 6 yargı aşaması geçirdiklerini belirtmektedir.Bu altı aşama ise 3 düzey içinde yer almaktadır.
A-Gelenek öncesi düzey
B-Geleneksel düzey
C-Gelenek sonrası düzey
Gelenek Öncesi Düzey: Bu düzey Piaget’nin dışsal kurallara bağlılık döneminin özelliklerini kapsar.10.yaşa kadarki dönemdir.Kurallar başkaları tarafından konur.Bu düzeydeki ahlaki davranışlar kazanç haz sonuçlarıyla değerlendirilirler.Yani davranışın sonunda ceza veya ödül o davranış için kriter olur.Çocuk,kültür içinde kabul edilen iyi ve kötü ölçütlere göre davranır.Yapılan eylemin kişinin kendi içerisinde bir değer ölçüsü yoktur.Ahlak gelişiminde yer alan 6 aşamadan ilk ikisi bu düzey içinde yer alır.
1. Aşama: Ceza ve itaat eğilimi: Bu düzeydeki çocuklar sadece otoriteye uyar ve cezalandırılmaktan kaçınırlar.Çocuk için doğru yada yanlıştan daha önemli olan şey davranışlarının sonucudur.Genel olarak olayların dış görünüşüne ve meydana gelen zararın büyüklüğüne göre karar verir.Etkinliğin fiziksel sonucu,etkinliğin iyi yada kötü olduğunu belirler.Örneğin bir çocuk annesine yardım ederken on tane tabağı kazara kırmıştır.Diğeri ise annesi görmeden şeker alırken şekerliği düşürüp kırmıştır.Bu dönemdeki çocuğa hangisinin daha suçlu olduğu sorulduğunda on tabak kıran çocuğun daha suçlu olduğunu söylemiştir.
Bu dönemde itaat ve ceza eğilimi ağır basar. Çocuk davranışı sonucu cezalandırılmışsa o davranış yanlış, cezalandırılmamışsa o davranış doğrudur.Otoriteye uyma temel güdüdür.Bu nedenle bu evreye ceza-boyun eğme evresi de denebilir.
2. Aşama: Araçsal ilişkiler eğilimi:Bu evreyi bireysellik yada çıkarcılık evresi de denebilir.Çocukların kendi ihtiyaç ve isteklerinin karşılanması daha önemlidir.Diğer insanların da farkına varırlar ama ahlaki yargıda bulunacakları zaman hala birinci planda kendileri vardır.Çocuğun ihtiyacını karşılayan veya ona ödül getiren eylemler çocuğun doğrularını oluşturur.Ne kadar alırlarsa o kadar verirler. Çocuk davranışı kendi açısından yararlı buluyorsa davranış doğrudur.
Geleneksel Düzey: Bu düzey ahlak gelişiminde 3.ve4.evreyi kapsar.Birey aile,grup ve ulusun beklentilerine önem verir.Başkalarının onayını ve beğenisini kazanmak çok önemlidir.Bu evrede sosyal baskı yoğun olarak hissedilir.Kişinin kendi ihtiyaçları bazen ikinci planda kalır.
3. Aşama: Kişiler arası Uyum Eğilimi:Üçüncü aşamada akran gruplarıyla işbirliği gözlenir.İyi davranış,başkalarına yardım etme onları mutlu eder.Beklenen davranışı göstererek sevgi ve takdir kazanıp kabul görüş düşünür.Onay görmek çocuk için çok önemlidir.Ben merkezlilik azalır.Çocuk somut işlem dönemine girmiştir,olaylara başkaları açısından bakma özelliği kazanır.Ahlaki yargılarda başkalarının hissettiklerini de dikkate alır.Artık yaptıklarını sadece ceza almamak (1.Aşama)ya da kendisi için(2.Aşama)değil aynı zamanda başkalarını mutlu etmek için yapmaya çalışır.
4. Aşama: Kanun ve Düzey Eğitimi: Çocuk kendine düşeni yapmayı öğrenir.Doğru davranış,otoriteye ve sosyal düzene uygun olarak kişinin görevini yerine getirmesidir.Artık aran gruplarının kurallarının yerini toplumun kuralları ve kanunları almıştır.”Kurallar uyulması için vardır” fikri hakimdir.Kanunlar soru sormaksızın izlenir.Bu dönemde gençlerin en büyük mücadelesi saygınlık kazanmaktır. Temel güdü toplumsal düzeni korumaktır. Kanunlara uymayanlar asla onaylanmaz. Birçok yetişkin bu dönemde kalır.
Gelenek Sonrası Düzey: Kişinin otoritede bağımsız olarak evrensel değerler doğrultusunda kendi ilkelerini oluşturmaya, kendi doğru ve yanlışlarını belirlemeye başladığı evredir.
5. Aşama: Sosyal Sözleşme Eğilimi: Kanunların kullanımı ve bireysel haklar eleştirici bir şekilde incelenir.Toplumun kanunları ve değerlerinin göreli ve topluma özgü olduğu kabul edilir.Yeni değer ve uzlaşmalar sonucu kuralların değişebileceğinin farkına varılır.Doğru,genel doğrular,standartlara uyan ve üzerinde uzlaşılandır. Doğru ve yanlışlar kişisel değer ve fikirlere göre değişebilir. Kanunlar sosyal düzeni korumak, temel yaşama ve özgürlük haklarını güvence altına almak için gerekli görülmektedir. Birey toplum yararına olan kuralların çoğunluk tarafından korunmasının gerekliliğine inanır. Bu düzeye yetişkinlerin ancak %25’i gelebilmektedir.
6. Aşama: Evrensel Ahlak İlkeleri Eğilimi:Kişi,ahlak ilkelerini kendisi seçip oluşturur.Bu ilkeler,adalet,eşitlik,insan hakları gibi bazı soyut kavramlara dayalıdır.Bu ilkeleri ihlal eden kanunlara uyulmamalıdır.Çünkü adalet yasanın üstündedir.Başkaların haklarına saygılı olmak esastır.İnsana insan olduğu için değer verme bu dönemde kazanılan bir özelliktir.
Son zamanlarda Kohlberg 6.dönemin,5.dönemden gerçekte çok farklı olmadığını bu nedenle bu iki dönemin birleştirebileceğini söylemiştir.
KAYNAKLAR
1-Nuray Senemoğlu,Gelişim Öğrenme ve Öğretim,Ankara 1999
2-Yaşar Özbay,Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi,Empati Yay.İst.1999
3-Binnur Yeşilyaprak,Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi,Pegem A yayıncılık Ankara Eylül 2002