Her bilimin kendine özgü bir konusu olduğundan bilimler konularına uygun yöntemleri geliştirmek zorunda kalmışlardır. Nitekim , maddeyi inceleyen fizikle, canlıyı inceleyen biyoloji aynı yöntemleri kullanmazlar. Bunlar gibi , organizmaların davranışlarını inceleyen psikoloji de konusuna uygun yöntemleri kullanır.
A)BETİMSEL YÖNTEMLER
Bu yöntemler bir davranışın , bir olayın , bir ilişkinin betimlenmesini sağlarlar. Betimleme sözlü olabileceğin gibi sayılarla da olabilir. Bu gruba tarama yöntemi (testler , anketler) ,doğal gözlem , görüşme ve vak’a (olgu) incelemesi girer:
1- Tarama yöntemi
Tarama yöntemi; soru listesi , görüşme gibi tekniklerden yararlanarak, belirli özelliklere sahip olan insanları ilgilendiren ya da olayı , o an ki durumuyla saptama amacı güden bir araştırma yoludur. Genellikle bu yöntemle çok sayıda kişiye ulaşmak istenir.
Tarama yöntemi ; öğrenci ve öğretmen sorunlarının saptanmasında , oyların siyasal partilere dağılımının belirlenmesinde , pazar araştırmalarında , kamu oyu yoklamalarında çok kullanılır. Bunun için testlerden ve anketlerden yararlanılır.
Testler :
Test, bireyin yeteneğini , zekasını , kişilik yapısını , başarısını ortaya çıkaran bir ölçer ,bir araçtır.
Test yokuyla bireyleri birbiri ile karşılaştırmak ve değerlendirmek mümkün olmuştur. Örneğin , üniversite giriş sınavlarında uygulanan testler , öğrencilerini başarı durumuna göre sıralar.
Test , psikolojinin önemli araştırma yöntemlerinden birirdir.Günümüzde özellikle eğitim ,endüstri ve psikiyatri de yaygın olarak kullanılır.
Anketler :
Bir konuda düzenlenmiş soruların ilgili kişilere sorarak ya da göndererek bilgi derlemeye anket denir. Anket yönteminden daha çok kişilerin görüşlerini , kanılarını toplamak için yararlanılır. Anketin geçerliliği , soruların iyi hazırlanmış olması kadar anketi cevaplayanların içtenlikli olup olmamalarına bağlıdır.
2- Doğal gözlem
Doğal gözlem, organizmanın içinde bulunduğu fiziksel durumu ve onun bu durum karşısında ki davranışlarını doğal halde incelemektir. Gözlemde gözleyici , duruma ya da olaya herhangi bir müdahalede bulunmaz; varolanı saptamakla yetinir. Psikolojinin hemen her dalında gözlem kullanılır ; çocuk ve hayvan psikolojisi gibi toplumsal psikolojide de gözlemden yararlanılır. Söz gelimi , parmağını kesen bir çocuğu, bir fareyi yakalayan kediyi , bir maçta heyecanlanan kişileri gözleyebiliriz. Duruma ve olaya hiç karışmadan sadece gördüklerimizi betimlemekle bir çok bilgi edinebiliriz.
3- Görüşme
Konuşma ve konuşturma yoluyla bireyin değerlendirmesine görüşme denir. Görüşme bilgi edinmek amacı ile yapıldığı gibi , ruhsal bozuklukların tedavisi için de kullanılır. Psikoloji ve psikiyatrinin önemli araştırma yöntemlerinden biridir. Görüşme yöntemi , görüşmeyi yapan kişiye dayandığından oldukça özel bir yöntemdir.
4- Vak’a (olgu) İncelemesi
Bazı durumlar da bireyi değerlendirmek ya da davranışlarını anlamlandırmak için geçmiş yaşantısını ve çevresini yakından tanımak gerekebilir. O zaman bireyden yaşamı boyunca başından geçen önemli olayların anlatmasını istemek, ilişki kurduğu insanların ona nasıl bir etki de bulunduğunu öğrenmek gerekir. İşte , bireyin geçmişimde yer alan önemli olayları betimsel bir biçimde yansıtan “bireysel öykü” ye vak’a tarihçesi ya da incelemesi denir.
5- İstatistiksel yöntemler
Psikolojik araştırmalardan elde edilen sonuçların bir çoğu sayılar şeklindedir. Ancak sayısal bilgileri elde etmek yeterli değildir. Bilgilerin ne anlama geldiğini ve bunlardan nasıl geçerli sonuçlar çıkarılabileceğini de bilmek gerekir. Bunun için de istatistiksel yöntemlerden yararlanılır.
İstatistik, sayı ile belirtebilen verilerin elde edilmesinde , sınıflandırılmasın da , sunulmasında kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemle önce veriler toplanır ve bir araya getirilir. Daha sonra toplanan veriler sınıflandırılır. Bunu verilerin sunulması izler. Sunma , metin ya da tablolar şeklinde olabileceğin gibi grafikler şeklinde de olabilir.
B) KORELÂSYONEL YÖNTEMLER
Korelasyon , iki dizi puan ya da ölçüm arasında ki karşılıklı ilişki anlamına gelir. başka bir değişle , elde edilen değerler , özellikle , puanlar arasında ki bağıntıyı gösterir. Psikolojide çok kullanılan yöntemlerden biridir. Örneğin, şu soruların cevaplandırılmasın da korelasyon kullanılır: Ölçülebilen beden özellikleri ile karakter arasında nasıl bir ilişki vardır ? Şişman olmakla , başkalarına hakim olma eğilimi arasında bir bağıntı var mıdır ? Okulda alınan üstün notlar zeka derecesine bağlı mıdır ? İçe dönüklülükle sanatkarlık arasında bir ilişki var mıdır ?
Korelasyon büyüklük bakımından 0′ dan +1′ e , gene 0′dan -1′e kadar çıkabilir. Buna göre iki değer arasındaki korelasyon +1,00 ile -1,00 arasında dağılabilir. Söz gelimi , cebir problemlerini çözme ile avcılık arasındaki korelasyon 0′dır. Bu, iki değişken arasında hiç bir korelasyon (bağıntı) olmadığı anlamına gelir. Bunun yanında araştırmalar yüksek ders notları ile zeka derecesi arasındaki korelasyonun orta derecede olduğunu göstermiştir. Çünkü zeka derecesinin dışında çeşitli etkenler sınıfta yüksek not olmaya neden olmaktadır. Farklı korelasyon miktarları 0 ve 1 arasında bir sayı ile belirtildiğinden 0,8 ya da 0,9′luk bir korelasyon yüksek 0,4 ile 0,6 arası orta ve 0,2 ile 0,3 arası düşüktür.
Aralarında bağlantı bulunan iki cinsi verinin ya da değerin değişme yönleri aynı ise korelasyon pozitif , bu ilişki ters yönde ise bu takdirde korelasyon negatif olur.
C) DENEYSEL YÖNTEMLER
Deney yöntemi laboratuar içinde olduğu kadar , laboratuar dışında da kullanılabilir. Dolayısıyla bir deney sırasında , değişik psikoterapi yöntemlerinin etkilerini, bu yöntemleri farklı fakat benzeri duygusal bozukluklara sahip insan grupları üzerinde deneyerek araştırmak mümkündür . Deney yönteminde önemli olan yer değil , mantıktır. Bu böyle olmakla birlikte , bir çok deney özel laboratuarlar da gerçekleştirilir ; bunun da başlıca nedeni , koşulların kontrol edilmesi için özel gereçlerin , bilgisayarların ve başka aygıtların gerekli olmasıdır .
Laboratuarın ayırt edici özelliği , deneyi yapan kişinin , koşulları dikkatle kontrol edebildiği ve değişkenler arasındaki ilişkilerin bulgulanması için ölçümler yapılabildiği bir yer olmasıdır. Değişken , değişik değerlerle ortaya çıkabilen bir şeydir. Örneğin , öğrenme yeteneği ile yaş arasındaki ilişkiyi bulgulamaya yönelik bir deneyde , hem öğrenme yeteneği hem de yaş , değişik değerlere sahip olabilir . Öğrenme yeteneği yaş arttıkça sistematik olarak değiştiği için , bu iki değişken arasında düzenli bir bulgulayabiliriz .
Değişkenler üzerinde tam bir kontrolün sağlanabilmesi , deney yöntemini diğer gözlem yöntemlerinden ayırır. Eğer deneyi yapan kişi öğrenme yeteneğinin , kişinin uyku süresine bağlı olup olmadığını bulgulamaya çalışıyorsa , değişik denek gruplarının geceyi laboratuar da geçirmesi sağlanarak uyku süresi kontrol edilebilir. İki grubun sırasıyla saat 23:00′te ve 01:00′de uyumasına izin verilirken , 3.grub sabah saat 04:00 değin uyanık tutulabilir. Deney yapan kişi , tüm denekleri aynı saatte uyandırıp hepsine aynı öğrenme işini vererek daha fazla uyku uyuyan deneklerin görevin üstesinden daha çabuk gelip gelmediklerini belirleyebilir.
Bu incelemede , farklı uyku süreleri öncel koşullar ; öğrenme performansları ise bu koşulların sonuçlarıdır. Deneğin yaptığından bağımsız olması nedeniyle öncel koşula , bağımsız değişken adı verilmektedir . Öncel koşullar da yer alan değişikliklerden etkilenen değişkene ise bağımlı değişken denilmektedir.
Psikolojide deneyler bir tek denek üzerinde yapılabildiği gibi , iki ya da daha fazla grup üzerinde de yapılabilir. Gruplar oluşturulurken bir yandan aynı özellikte olan deneklerin gruplara alınmasına , öte yandan koşulların bütün denekler için aynı olmasına özen gösterilir. Bu şekilde oluşturulmuş gruplardan birine , sonucunu anlamak istediğimiz “Bağımsız değişken” uygulanır. Öteki grubun içinde bulunduğu koşullar üzerinde ise hiç bir değişiklik yapılmaz. grup deneylerinde üzerinde bağımsız değişkenin uygulandığı gruba “deney grubu” , ötekine de kontrol gurubu denir.
KAYNAKÇALAR
1. ERDEM, Selman, Psikoloji Ders kitabı, Fil Yayınevi, İstanbul, 1999, s( 20-25)
2. ATKİNSON, L. Rita, ATKİNSON, C.Richar, HİLGARD, R. Ernest, Psikolojiye Griş 1, Sosyal Yayınlar, İstanbul, 1995, s(20-21)
3. MORGAN, T.Clifford, Psikolojiye Griş, Hacettepe Üni. Psikoloji Böl. Yay. s(22)