EDiMSEL KOsULLANMADA OLUMLU VE OLUMSUZ PEKisTiRME
EDİMSEL KOŞULLANMADA OLUMLU VE OLUMSUZ PEKİŞTİRMEOLUMLU VE OLUMSUZ PEKİŞTİRME
Gerek birincil, gerekse ikincil olumlu pekiştireçler ortama konulduğunda davranışın yapılma olasılığı artar. Buna karşın gerek birincil, gerekse ikincil olumsuz pekiştireçler ortamdan çıkarıldığında davranışın yapılma olasılığı artar. Bu durumda pekiştirme, olumlu pekiştireçleri ortama koyarak, ya da olumsuz pekiştireçleri ortamdan kaldırarak davranışın yapılma olasılığını artırma işlemine Olumlu Pekiştirme, olumsuz pekiştirmeleri ortamdan çıkararak davranışın yapılma olasılığını artırma işlemine ise Olumsuz Pekiştirme denir.
Olumsuz pekiştirme ile ceza çoğu zaman karıştırılmaktadır. Oysa, olumsuz pekiştirmede olumsuz pekiştireçler ortamdan çıkartılırken, cezada olumsuz pekiştireçler ortama konmaktadır. Hem olumlu hem de olumsuz pekiştirme davranışın yapılma olasılığını artırırken, ceza, davranışın yapılma olasılığını azaltır.
Skinner’e göre pekiştirmenin organizmaya istenen davranışı kazdırmada, davranışı biçimlendirmede, sonuç olarak kişilik gelişiminde önemli bir yeri vardır. Hatta “kişilik dediğimiz şey, bizim pekiştirilme tarihçemizin bir özeti olan davranış biçimlerinden başka bir şey değildir”(Skinner, 1971s.185)örneğin; biz Türkçe öğreniyoruz. Türkçe öğrenmemizin nedeni; Türkçe konuşulan bir evde doğmamızdır. Türkçe seslere benzer sesler çıkardığımızda pekiştirilerek Türkçe’yi öğreniyoruz. Eğer bir İngiliz, Fransız, Rus evinde doğup büyüseydik bu seferde İngilizce, Fransızca, Rusça seslere yakın sesler çıkardığımızda pekiştirilerek bu dilleri öğrenecektik.
Skinner, kültürü de bir pekiştirme seti olarak tanımlamaktadır. Farklı kültürler farklı davranış biçimlerini pekiştirirler. Pekiştirmeyi kontrol ederek davranışları kontrol edebiliriz. (skinner 1971) Örneğin;çocuğun belli kişilik özelliklerini kazanmasını isteyen ana-baba aşağıdaki adımları izleye bilir.(hergenahahn 1988):
Çocuğunuzun yetişkin olarak hangi temel kişilik özelliklerini kazanmasını istediğinize karar verin. Örneğin; ana-babanın çocuğunun yaratıcı bir yetişkin olmasını istediklerini düşünelim.
Amacınıza ulaştığınızda çocuğun hangi davranışları kazanması gerektiğini tanımlayınız.( yukarıdaki örneğe göre; yaratıcı bir kişinin hangi davranışları göstermesi gerektiğini belirleyiniz.)
Amacınıza uygun davranışları gözlediğinizde çocuğunuzu pekiştiriniz.(ödül veriniz) (yukarıdaki örneğe göre; ana-baba yaratıcılığın göstergesi olan davranışlar ortaya çıktığında çocuğunu ödüllendirmelidir.)
Çocuğun çevresindeki temel öğeleri beklenen davranışı destekleyecek şekilde düzenleyerek tutarlılık sağlayınız. (yukarıdaki örnekte ana-baba, çocuğun yaratıcı davranışlarını pekiştirirken, çevresindeki arkadaş, öğretmen ve diğer yetişkinlerin de desteklenmelerini sağlamalıdır.)
Bu ilkeleri bilmeksizin ana-baba bir takım yanlış uygulamalar yapa bilir. Bazen ana-baba, öğretmen ve diğer yetişkinler çocuklara, farkında olmadan istenmeyen davranışları kazandıra bilirler. Örneğin; anneye cevap veremeyecek kadar çok meşgul iken, çocuğun alçak bir sesle istediği bir şeyi yapmaz, fakat bağırarak istediğinde cevap verirse, çocuğun çok yüksek sesle istekte bulunma davranışını pekiştirmiş olur. Çocuk gelecek sefer ses tonunu daha da yükselterek isteklerini belirtir ve sonuçta gürültüyle isteklerini yerine getirme davranışı çocuğa kazandırılmış olur. Diğer bir olumsuz davranışın kazandırılması örneği de öğretmenlerle ilgili olarak verile bilir. Öğretmen, sınavda sadece kitaptaki bilgiyi ezberleyen cevaplayacağı şekilde soru sorduğunda, derse değişik kaynaklardan çalışmış olmasına rağmen bir tek kitaptaki bilgiyi ezberlemeyen öğrenci, sınavdan düşük not alır. Gelecek sefer bu öğrenci kitaptan kopya çekmeye yönelir ya da kitaptaki bilgiyi aynen ezberlemeye çalışır; sonuçta da yüksek not alırsa bu durumda öğrenci gelecek sefer kopya çekme ya da sadece kitaptaki bilgiyi ezberleme davranışını sürdürür.
Yukarıdaki açıklanan nedenle skinner’e göre, yaşayan organizma sürekli olarak çevresi tarafından koşullanmaktadır. Bizlerde bu öğrenme ilkelerini gerek gelişi güzel, gerekse sistemli bir şekilde çocukların, öğrencilerin gelişimlerine yön vermede kullanmaktayız.