2. Sınıf
3. Sınıflar
4. Sınıflar
İstatistikler
    egitmenhaber.tr.gg

iyi.tc
BURADASIN

EĞİTMENHABER

ETKI YASASI

ETKİ YASASI

Birey çevresinden gelen bir uyaran tepki yaptığında bu davranımı öğrenir.

Uyaran :Bireye iç yada dış çevreden gelen ,bireyde karşılık verme isteği yaratan etkidir.
Tepki :Bireyin bir uyarana yanıt,karşılık vermesidir.
Davranım avranışı oluşturan yalın tepkidir.

Thorndike, önceki araştırmacılar gibi davranışlar ve refleksler arasında ilişki kurmuştur. Önceki çalışmalarında davranışların çevredeki uyarıcılardan dolayı meydana geldiğini söylemiştir Bu görüş uyarıcı –davranış modeli üzerine kuruludur.

Örneğin ;diz reflekssinin beyin dışında gelişen bir olay olduğunu vurgulamıştır. Thorndike, Pavlov’un gittiği yoldan giderek bir uyarıcı karşısında oluşan davranışın gelecekteki davranışları etkilediğini söylemiştir.

Thorndike’ın etki yasasına göre ;eğer bir davranış o çevrede bir doyuma ulaşıyorsa aynı ortamda o davranışın oluşma olasılığı artmaktadır. Thorndike,kedileri kutuların içersine koyarak onların kutu içersinde bulunan yiyeceğe ulaşmalarını gözlemlemiştir. Kediler belli bir süre sonra aynı davranışları tekrar ederek sonunda deneme yanılma yapmadan tek yolla yiyeceğe ulaştıklarını gözlemiştir.

Bu araştırmalarının sonunda Thorndike kendisine ait olan Etki Yasasını geliştirmiştir. Thorndike’ın etki yasasına göre ;eğer bir davranış o çevrede bir doyuma ulaşıyorsa aynı ortamda o davranışın oluşma olasılığı artmaktadır. Bunun tersi oluyorsa yani o davranış doyum getirmeyen bir değişikliğe ulaşıyorsa o davranışın oluşma sıklığı giderek düşmektedir.
Davranışçı yaklaşım insan davranışını tamamen refleksler ,uyarıcı-tepki ilişkisi ve pekiştiricinin etkisi ile açıklamaya çalışmıştır.

Fakat cinsel dürtüler,amaçlar ve hedefler gibi bazı bilişsel ve duyuşsal terimler bunun dışındadır. Watson, farelere küçük bir oyun kutusunu bir yiyecek ödülüyle açmayı öğretebileceğini görmüştür. Basit bir labirent yapıp koridorun sonuna bir yiyecek koydu ve labirentte koşmayı bir kez öğrene farenin diğer seferleri otomatik olarak yaptığını fark etti. İlk defa uyarıyla başlayan öğrenme daha sonra uyarıcısız da gerçekleşti ve davranış bir alışkanlık haline aldı. Watson için en önemli şey,uyarıcı-tepki ikileminin tekrarlanma sıklığıdır. Bireyin bir uyarana yaptığı tepki,onda bir alışkanlık oluşturduğunda öğrenmesi gerçekleşir. Birey ancak yaptığını öğrenir. Yapılamayan yada alışkanlık düzeyine çıkamayan bir uyaran –tepki bağıntısı öğrenilmiş sayılamaz.

Örneğin ;Bir metnin okunması sırasında sayfalardaki simgeler birer uyarandır. Öğrenci bu uyaranlara bakarak okumaya çalışır. Öğrencinin doğru okuması doğru tepki;tersi ise yanlış tepkidir Doğru tepkiler öğrencide yerleştikçe ,okuması da düzgünleşir. Öğrenci ,yeniden aynı simgelerle (uyaranlarla )karşılaştığında ,doğru okuyarak öğrendiğini kanıtlar. Öğrenilenlerin öğrencide yerleşmesi için alıştırma yaptırmak yararlıdır. Alıştırma ,uyaranın ve tepkinin niteliğini değiştirmemesi ,uyaran-tepki bağlantısını pekiştirilmesi için gereklidir. Oysa aynı nitelikte uyaran-tepki yinelemesinin oluşturulması olanaksızdır. Öğretmen ancak öncekilerine benzer uyaran-tepki bağlantıları düzenleyebilir. Bir uyarana ,doğru tepki yapamadığında öğretmenin ,öğrenciye doğru tepkiyi bulması için kılavuzluk etmesi yararlıdır. Watson ,eğitim,duygusal tepki gelişimi ve alkol yada uyuşturucu kullanımının insan davranışlarına etkisi gibi birtakım insan problemlerini ele almıştır. Psikolojik rahatsızlıkların daha sonradan anormal olarak tanımlanabilecek tesadüfi olumsuz öğrenmenin sebep olduğunu çarpık alışkınlıklardan kaynaklandığına inanmaktadır.

Watson,küçük bebek(Albert-11 aylık),ani yüksek sesler dışında hiçbir şeye karşı korku ya da fobi göstermemiştir. Örneğin Watson bir beyaz tavşanı Albert’ın kucağına koyduğunda bebek hiç korkmadan tavşanla oynamaya başlamıştır. Bir başka deneyde Watson tavşanı Albert’ın başına koymuş ve Watson!un asistanı bebeğin arkasında başına yakın bir yerde metal bir çubuğu bir başka metale vararak şiddetli sesler çıkarmış,bir hafta sonra aynı eylem tekrar edilmiştir. Daha sonra Albert’e tavşan gösterildiğinde heyecan ve korku gözlemlenmiş,hatta Albert’e herhangi bir kürklü nesne gösterildiğinde de bebekte korku gözlemlemiştir. Watson bu delili davranış temelli fobilerde kullanmıştır. davranışların kalıtımsal olmayıp insanın çocukluğundan beri çevresindeki belli uyarıcılarla belli tepkilerin birleşmesi sonucu U-T bağlarının birbiri üzerine şartlanma yoluyla inşa edilmesi sonucunda geliştiği görüşünü savunur.

Guthrie’nin önerdiği sistem ise birçok yönden Pavlov ve Thorndike tarafından geliştirilen görüşlere de benzerse de ,bazı yönlerden kendine özgü nitelikler gösterir .Guthrie’ye göre çağrımsal U-T bağlarının kuruluşunu tek yasası işaret ve tepki bitişikliğidir. Bir dış uyarıcı organizmada bir takım davranımları uyarır. Bu davranımlar da organizma için yeni uyarıcılar meydana getirir. Gerçek çağrışım bitişik olaylar arsında kurulur.

Guthrie,diğer kuramcılar gibi öğrenmenin sonuçlarıyla ilgilenmez,sonuç ne olursa olsun organizmada hareket tepkilerine önem verir. Guthrie’nin ödül ,motivasyon ve pekiştirme konusundaki fikirleri de şöyle özetlenebilir. Güdüler bir amaca ulaşıncaya kadar organizmayı hareket halinde tutan uyarıcıları sağlar. Ödül,öğrenmeye ,çağrımsal mekanik bir düzen dışında hiçbir katkıda bulunmaz. Ödülün öğrenmeye dolaylı bir etkisi vardır. Ceza ,kaçma ve kaçınma tepkilerinin öğrenilmesinde etkilidir . Guthrie’ye göre öğrenmeye yön veren en önemli etmen ,”hazır oluş”tur. davranışçı açısından hazır oluş ,kaslarda meydana gelen bir gerilimdir.

Uyaran –Tepki kuramının özel kuralları şunlardır:
1)Uyaran tepki yapma öğrencinin isteğine bağlıdır. Öğrenci tepki yapmaya gönüllü olmalıdır.
2)Bir öğrenim görevinin uyaranlarını düzenlemesi bunlara öğrencide tepki yaratmak ,öğrenmeyi uzatır. Öğrenme belli bir süre ister.
3)Öğrencinin ilk yaşlarındaki öğrenmesi çoğu kez uyaran –tepki bağı oluşturmaya dayanır.
4)Uyaran-tepki bağı sözel (simgesel)öğrenme de ve becerilerin öğrenilmesinde etkili olabilir.
5)Öğrencinin bir uyarana tepki yapması ,öğrenciyi etkin kılabilir.

KAYNAKLAR
1)Eğitim psikolojisi,Cavit Binbaşıoğlu 9.Basım 1995
2)Eğitim psikolojisi Prof Dr. İbrahim Ethem başaran
5.Basım 1998 3)Eğitim psikolojisi Gelişim ve Öğrenme Ziya Selçuk
Nobel Yayın Dağıtım Ankara 1999
4)Gelişim ve Öğrenme ders kitabı

 
BU GÜN 5 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol